Yunanistan’ın Orta Makedonya bölgesinde bugün yer alan Pella’da aynı adla bir antik kent bulunmaktaydı. Pella antik Makedonya Kırallığı’nın başkentiydi. Pella arkeoloji müzesi de yine bu bölgede yer almaktadır.
Bölge adının kökeni, ritüel etkinliklerde kararlar alınan bir yer demek olan dorik Apella’dan gelmektedir. Ayrıca bölge dor tarzı olarak düşünülmemekte; çünkü Pella adı büyük olasılıkla tam da kentin kurulduğu yeri işaret eden yunanca taş anlamına gelen «pella» sözcüğüyle özdeş görülmektedir.
Arkeoloji
Bölge Titus Livius’un tasvirleri temel alınarak Holand , Pouqueville , Beaujour , Cousinéry , Delacoulonche , Hahn , Glotz ve de Struck’ın da içinde olduğu seyyahlar tarafından 19.yüzyılda keşfedilmiştir. İlk kazı G. Oikonomou tarafından 1914-1915 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Bölgenin çağdaş ve sistematik incelenmesi 1953 yılında başlamış ve de tam bir kazı 1957’de ve ilk girişimlerin tamamlanması 1963 yılını bulmuştur. 1980 yılının ardından bunları pek çok kazı izlemiştir. Bu kazılar Agora olarak nitelendirilen kent bölgesinde halen sürdürülmektedir.
2006 Şubat ayında bir çiftçi şan eseri Yunanistan’da bu güne değin bulunmuş en büyük mezarı keşfetti. Buradaki, üzerinde soylu bir Makedonya ailesinin isimleri kazılı mezar taşları, heykeller ve de resimli duvarlar bugüne ulaşmıştır. Mezar Büyük İskender’in egemenliği altındaki dönem olan İ.Ö. 2. ile 3.yüzyıllara tarihlenmektedir.
1957 yılında başlamış olan arkeolojik kazılar hala sürdürülmekte ve de İskender ve de varisleri tarafından zenginleşmiş olan kentin yalnızca küçük bir bölümü ortaya çıkarılabilmiştir. Büyük Agora gölgeli sütunlar, evler arsındaki yollar ve de iç avluların etrafındaki freskli duvarlarla çevirilidir. Afrodit, Demeter ve de Kybele’ye adanmış tapınaklar ve de İskender’in yaşadığı yıllara tarihlenen çakıl mozaikler yer almaktadır. Yunan resim eserlerinden oluşan bulgulardan birinde ünlü iskit sanat motiflerinden kartal başlı bir arslan, bir geyiğe saldırmakta ve başka birinde ise Dionysos bir leopara binmektedir.